Kușlardaki Mucizevi Özellikler Kușların akılcı davranışlarını kendi beyinleriyle düşünüp tasarladıklarını ve sahip oldukları fiziksel özellikleri yine kendi kendilerine planlayıp vücutlarında yerleştirdiklerini ileri sürmek mantıksız bir iddiadan ibarettir. Gerçek ise Allah'ın kușları ve tüm canlıları muhteșem bir ihtişamla yarattığıdır. Allah yarattığı bütün canlılara birbirinden farklı özellikler vermiştir. Bu özelliklerle canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri, onların çevreleriyle uyum sağlayacak şekilde yaratıldıklarını ispatlar. Bu konuda kușlar güzel bir örnek teşkil etmektedir. Kușların Fiziki Özellikleri Kușlar arasında binlerce farklı çeşitte üreme, yuva yapma, avlanma ve beslenme özellikleri vardır. Burada binlerce kuș türünden sadece birkaç tanesinin bazı özelliklerini ele alacağız. Bunlardan sadece bir tanesini incelemek bile Allah'ın sınırsız gücünü görmek için yeterli olacaktır. Uçmak çok fazla enerji gerektiren bir ișlemdir. Bu da kușların metabolizmasının diğer canlılara göre daha hızlı çalıșmasını gerektirir. Kușların sindirim, solunum ve dolașım sistemleri de uçmaları için gerekli olan yüksek enerji tüketimine göre ayarlanmıștır. Kușların uçabilmeleri için gerekli olan kanatlar da özel olarak tasarlanmıșlardır. Her kușun kanadı, kușun kendi ağırlığına ve kendi gövdesinin șekline göre onu havaya kaldırabilecek bir özelliğe sahiptir. Kanat ve kuyruk tüyleri hafif, esnek ve birbiriyle çok uyumlu șekildedir. Kușların uçabilmeleri için vücut ağırlıklarının minimum düzeyde olması gerekir. Bu sebeple kemiklerinin içi boștur ve vücutlarında da ağırlığı azaltan kesecikler bulunur. Davranışları Kușlarda, beynin gelișmiș olmasına bağlı olarak, davranıș șekilleri karmașık bir hal almıștır. Özellikle sesle iletișim kurmaları gelișmiștir. İnsan dıșında bașka bir canlının sesini taklit etme özelliği sadece kușlarda bulunan bir özelliktir. Ses analizleri tür ayırımlarında bir kriter olarak kullanılmaktadır. Beslenme, kur yapma, saldırma ve korunma gibi davranıșlar türden türe değișiklik gösterir. Kıș Uykusu Kușlar kural olarak, Çoban aldatanlar haricinde kıș uykusuna yatmazlar. Kıș uykusu sırasında vücut sıcaklığını 7°C'ye kadar düșürmezler. Yayılıșları Kușların uçma yeteneğinin gelișmiș olması bütün dünyaya yayılmalarını sağlamıștır. Bazı kușlar bu yüzden dünyanın her yerinde görülebilmektedir. Bazıları ise sadece belli bir bölgeye aittir. Tür sayısının en yoğun olduğu yerler tropik ormanlardır. Güney Amerika, özellikle de Amazon, kuș türü bakımından en zengin bölgelerdir. Tür olarak en fakir yerler ise kutuplar ve kutuplara yakın soğuk yerlerdir. Göçmen Kușlar Kușlarda göç, yılın belli bir döneminde kuluçkaya yattıkları yerden uzak olarak geçirmek anlamına gelir. Gezici kușlar, kuluçka yerinden farklı yönlere doğru kısmen ayrılan kușlardır. Yerli kușlar, sürekli kuluçka bölgesinde kalan kușlardır. Her üç grubun içinde geçiș formu gruplar da bulunur. Göç davranıșı, kuluçka bölgesinde geçici olarak besinin azalması ile ortaya çıkabilir. Kuzey tarafındaki kușların soğuk mevsimle göç ettikleri bilinmektedir. Örneğin suya bağlı olan kușların yaşadıkları yerde suların buz tutmasıyla veya güneyde yaşayanlarda kuraklık nedeniyle yazın kuzeye doğru göç davranıșı bașlar. Çoğu kușta, kışı geçirme ve kuluçkaya yatma bölgeleri kalıtsal olarak belirlenmiștir. İlkbaharda ya da yazın iç, kısmen de olsa dıș etkilerle göç bașlatılır. Kușların uçuşunda, akıl ve șuurdan yoksun bu hayvanların kendi kendilerine bașaramayacakları özellikler söz konusudur. Günümüzde bilim adamları arasında kușlardaki bu olağanüstü yeteneklerin önceden programlanmıș olduğu görüșü onaylanmaktadır. Bu durum bir bilim dergisinde yayımlanan makalede șöyle aktarılmıștır: Genç kușların, kendilerine kaç gün veya gece hangi yönde uçmaları gerektiğini söyleyen içsel göç programlarıyla donanmıș olduğuna dair sağlam kanıtlar bulunmaktadır. Sonuç olarak, bilim adamları tam olarak açıklayamadıkları göçlerin önceden programlanmıș, doğuștan itibaren de var olan davranıșlar olduklarını kabul etmekteler. Binlerce kilometre süren uçuşlar, uçuş sırasındaki yön bulma özellikleri, tüm bunlar Yüce Allah'ın isteğiyle gerçekleșmektedir. Kuran'da verilen tüm bilgilerin bilimin doğruluğu, bu ilimleri yaratan Allah'ın vahyi olduğunu gösteren önemli delillerdendir. |